GAYRETULLÂH’I YA DA MEHDÎ’Yİ BEKLEMEK

GAYRETULLÂH’I YA DA MEHDÎ’Yİ BEKLEMEK

Prof. Dr. Osman Eğri

Allah’ın yeryüzüne müdahalesi, iyilerin cesaret ve gayrete gelmesi, organize olması, sabırla mücadele etmesi ve nihayetinde kötülere karşı kazanmasıyla olur. Peygamberler ve onlara inananların kararlı mücadelesi böyle bir ilahî iradenin tecellisidir.

Kötülüklerin sona ermesi için kötülerin yaptıklarının gayretullaha dokunacağını beklemek, gayretsizliğin acizane itirafı gibidir. İnsanlar gayret etmezlerse Allah’ın psiko-sosyal çerçevede düzenlediği sünnetullahta bir değişiklik de olmaz.

Allah’ın iyilere verdiği en büyük destek, hak ve hukukun savunulmasının vicdanlarda bırakacağı tesirdir. “Hak galiptir, hakka galip gelinmez.” gerçeği hakkın vicdanlarda sağladığı üstünlüktür. Ama bunun için dillerin hak ve hakikati anlatmak için hareket etmesi, el ve ayakların da ona eşlik etmesi gerekmektedir.

İnsanların mücadeleden vazgeçip kendi çaresizliklerini, tembelliklerini Allah’a havale etmeleri, onlara psikolojik bir rehavetten başka hiçbir şey kazandırmaz. Ama bu durum vakit ve fırsat kaybından başka birşey de değildir. Aksiyonsuz bir iman, yazısız/boş bir kitaba benzer.

Gelecek olduğuna inanılan bir Mehdî’yi beklemek de aynen böyledir. Seyyid Nizamoğlu, Fazîletnâme adlı eserinde şöyle söyler: “Eğer Mehdî’yi bekliyorsan boşuna bekleme! Çünkü o beklemekle gelmez. Ne zamanki sen Mehdî’nin yoluna yürürsün, belki bir gün yolda onunla karşılaşabilirsin.”

Allah insanlara aklı, sadece kendisine makul bir imanı gerçekleştirmek için vermemiştir. Akıl imanla birlikte aksiyonu da organize eden ilahî bir hediyedir. “Aklı olmayanların/akıllarını kullanmayanların üzerine pislik yağmasının” (Yunus, 10/100) nedeni, bu ilahî nimete ihanet edilmiş olmasıdır.

Kötülük canavarını yenmeyi sadece cesur birkaç kişiye bırakıp kendi rahat ve konforlarından ödün vermeyenler, bu kutlu mücadele için birlik olmayanlar Hakk’ın birliğini de ikrâr edemezler. Hakk için birlik olmayanlar, Hakk’ın birliğini de kalp ve gönülden söyleyemezler. Gayretullah Allah’ın birliğine inanmış ve adanmış yiğitler topluluğunun irade ve mücadelesinde gizlenmiştir.