EDEBİYÂTIMIZDA İMÂM HÜSEYİN’E HÜZÜN METAFORLARI

EDEBİYÂTIMIZDA İMÂM HÜSEYİN’E HÜZÜN METAFORLARI

Prof. Dr. Osman Eğri

Edebiyâtımızda İmâm Hüseyin Efendimizin Kerbelâ’da 72 evlâdı ve yârânıyla birlikte katledilmesinden sonra hüzün, keder ve gamını farklı şekillerde dışarıya yansıtan çiçek ve varlıklar tasvîr edilmiştir:

Gül dalı, kolundaki tomurcuklarını yara bere içinde bırakmış; lâle, kanlı bayrak kaldırmıştır. Onları her gören mü’min müslim can “âh” çeker ve gönlünü güllerle bezer.

Irmaklar, gül bahçesinde mecnun olup zincirlerini sürüklemektedirler. Her ırmağa bakan göz, Ehl-i Beyt’e bir damlası dahi verilmeyen Fırat’ı hatırlar. Gözlerinden yaş akarken, hayalen Ehl-i Beyt’le birlikte Kevser Irmağı kenarında gezer.

Menekşe, başı eğik ve sayısız gam yüküyle iki büklümdür. İmâm Hüseyin’e hüznünden dolayı iki büklüm olan âşık ve sâdık, kalbini Hakk’ın ilhâmlarına açar; nice manevî duygular sezer.

Goncanın kalbi, hasretin kanlı gözyaşıyla doludur. Allah İmâm Hüseyin için dökülen gözyaşlarını mizanda terazinin sevap kefesine döker. İmâm Hüseyin’i seven can, her nefes alıp verişinde miracına uzanan yolda bir mertebe daha geçer ve vuslata eren ârif, şefâat edeceği kardeşlerini seçer.

Gül, matem eliyle yakasını yırtıp çekerken bülbüllerin feryâd ü figânı yürekleri parçalar. Allah’a yakîn imâna ulaşan tâlip, perdeleri bir bir aralar ve gönlüne ilâhî muhabbet çöker. Tâlip bir güle bir de bülbüle bakarken “Şehitler Serdârı, Erenler Serveri yâ Hüseyin!” der ve dört kapı kırk makâmdan geçer.

Nergisin gözü, bahçede her sabah kanlı şafağı ve parlak güneşi gördükçe o şanlı, biricik şehzâdenin başının kanlar içinde yere yuvarlandığı “Kerbelâ Fâciası”nı hatırladığı için şebnemin gözyaşıyla nemlenir.

Nergisi gören Ehl-i Beyt muhibbinde ne dünya gamı kalır ne de keder. Etse de yezid ve avanesi canını, cânânını, malını, mülkünü heder. Bir olan Allah ona yeter. Allah Ehl-i Beyt’i sevenlerin birini bin eder. Razı olur onlardan Peygamberlere olan Server.

Allah bizleri de İmâm Hüseyin’in şehâdetinden dolayı gözyaşı döken, döktüğü gözyaşıyla gönlündeki Hüseynî güzellikleri yeşertenlerden eylesin.

Dedesi Muhammed Mustafâ, annesi Fâtımatü’z-Zehrâ, babası İmâm Aliyyü’l-Murtazâ, kardeşi İmâm Hasan-ı Hulk-i Rızâ ve diğer imâmların şefâatlerine nâil eylesin.

Allah Allah Hüü Dost…